Benzer ürünleri ya da hizmetleri başkalarının ürün ya da hizmetlerinden ayırt etmek üzere kullanılan ya da belirli bir hizmetin sunulması sırasında kullanılan AYIRT EDİCİ İŞARET marka olarak tanımlanmaktadır. Sözcükler, Sayılar, Harfler, Şekiller, Ürünün Şekli veya Ambalajı ile bunların birlikte sunuluşları marka olarak değerlendirilmektedir.

Diğer taraftan Marka;

  • Hedef kitle ve ürün arasında kurulan ilişki
  • Her seferinde hedef kitleyle kurulan soyut, duygusal bağlar
  • Kişilikli, karakterli, itibarlı insan
  • Kalite güvencesi
  • Tutku’ dur. 

Akılda kalıcı bir isim bulmak, çarpıcı bir logo tasarlamak, sağlam görseller kurgulamak, iyi bir öykü yazmak, ve tabii ki tüm stratejiyi o öyküye bağlı kalarak kurgulamak, kaliteli ürün ve ya hizmet üretmek, güçlü bir finans kaynağına sahip olmak vb. Marka olmaya yeter mi? Elbette ki bu saydığımız etkenler marka olmak için çok önemli unsurlardır. Fakat yeterli değildir. 

Ancak bize göre bunlardan da önce iki adım var. Önsezi ve Çalışanlar.

Her iyi markanın hikâyesi ya uzun yıllara, ya çok iyi bir fikre, ya da çok mucizevi tesadüfe dayanır. Sonsuz bütçeler ile yapılan reklam kampanyaları, en iyi ajanslar ile çalışmak, nerede bir üst düzey medya yöneticisi varsa tanımak vs. asla tek başına yeterli olmayacaktır.

 İşte önseziburada devreye girer. Henüz fikir aşamasında güvenebileceğiniz tek şeydir, önsezi. Bilmediğiniz bir yolda giderken, sağdan mı yoksa soldan mı gideceğinize, elinizde hiç bir yardımcı cihaz, harita olmadan verdiğiniz karardır bu. Yolun sizi götüreceği yeri seçmek, aslında bir zincirleme reaksiyonun ilk aşamasıdır. Hayatınızı düşünün, şu tarihte şurada olmasaydım şu kişi ile tanışmayacaktım, şu an belki de çok başka bir yerdeydim dediğiniz hiç olmadı mı? 

İşin özü, varsa bir fikriniz, önce ona bir yol seçmek gerekir.

İkinci adım çalışanlar.Marka olmak istiyorsanız, öncelikle kendi çalışanlarınıza kendinizi çok iyi anlatmalısınız. Çalışanlarınızın sizi marka olarak görmesini ve kabul etmesini sağlamalısınız. Eğer çalışanlarınız sizi marka olarak görmüyorsa, kendinizi dünya pazarına marka olarak kabul ettirmekte çok zorlanacaksınız. İnanmayan çalışanlarla marka olamazsınız.

Günümüzde marka olmak yeterli değildir, “Oluşturulan markaları, sevilen sayılan güvenilir markalar haline getirmek gerekiyor. Onun için de son bir yıl içinde dünya pazarlama âleminde yeni bir kavram düşünüldü. O da lovemarks.Yani; aşkla bağlanılan markalar diyoruz. Markanızı sürekli kılmak istiyorsanız, o markayı sevilen bir marka haline getirmeniz gerekiyor. Sevilen marka olmadığı zaman markanız güvencede olmuyor.

Çalışanlarınızın sizi marka olarak görüp görmediğini anlamak için bir anket düzenlemelisiniz. Çalışanlarınızın firmanın marka/larına karşı tutumları ile ilgili anket çalışması yaptığınızda “Marka Stratejilerinizin ne olduğu?” Marka olma yolunda kendinize ve çalışanlarınıza soracağınız ilk sorudur. Bunun için farklı sorulardan oluşan anketler mevcuttur. Bu anket sonucuna göre çalışanlarınıza detaylı bir Marka Eğitimi vermelisiniz.

Bu eğitimde;

Misyonunuzu, Vizyonunuzu, 5 Yıllık Stratejik Plan özetinizi, şirketinizin mevcut durumunu, süreçlerinizi, müşterilerinizi, tedarikçilerinizi, satış ve dağıtım kanallarınızı, rakiplerinizi, mevcut ve hedef pazarlarınızı, fuar, reklam ve tanıtım için kullanacağınız kurumsal marka iletişim kanallarınızı, sosyal sorumluluk projelerinizi, aldığınız ödüllerinizi, başarı belgelerinizi, kalite belgelerinizi, tescillerinizi, Ar-Ge çalışmalarınızı, etkinliklerinizi vb. yapmak ve uygulamak istediklerinizi çalışanlarınıza anlatmalısınız.

Unutmayın Marka olmak kadar marka olarak kalmak ta çok zordur.

Marka olana kadar her şey sizindir. Marka olduktan sonra her şey tüketicinindir. Onlar sizi nasıl görmek istiyorsa öyle davranmak zorundasınız.

Dijital dünyanın yerlileriyiz! Teknoloji bizim DNA’mızda var. Sosyal medya dahil tüm dijital kanallarda, global müşterilerimiz için çözümler üretiyoruz.

bilgi@sosyali.com
+90 (531) 609 36 41

Sepet

Başa dönüş